
Özet
İsrail-Filistin çatışması, 20. yüzyılın başlarından bu yana süregelen, bölgesel olduğu kadar küresel etkiler doğuran karmaşık bir siyasi ve insani krizdir. Bu dosya, çatışmanın tarihsel temellerini, gelişim sürecini ve mevcut durumunu bilimsel ve hukuki veriler çerçevesinde tarafsız biçimde analiz etmektedir.
1. Tarihsel Arka Plan
Osmanlı Dönemi ve Siyonizmin Başlangıcı (1800’ler – 1917)
1517–1917 yılları arasında Filistin, Osmanlı egemenliğinde kaldı. 19. yüzyıl sonlarında Avrupa’da gelişen Siyonist hareket, Yahudilerin bölgeye göçünü teşvik etti.
İngiliz Mandası ve Balfour Deklarasyonu (1917 – 1948)
Birinci Dünya Savaşı sonrası Filistin, İngiliz yönetimine geçti. 1917 tarihli Balfour Deklarasyonu, Yahudi ulusal yurduna destek verdi. Bu gelişme, Arap-Yahudi gerilimini artırdı ve 1936–1939 Arap Ayaklanması’na zemin hazırladı.
BM Takip Planı ve İsrail’in Kuruluşu (1947 – 1948)
1947’de Birleşmiş Milletler, bölgenin Yahudi ve Arap devletleri şeklinde bölünmesini önerdi. Yahudi taraf kabul etti; Arap taraf reddetti. İsrail, 1948’de kuruldu. Bunu takip eden savaşta 750.000’e yakın Filistinli mülteci konumuna düştü (Nakba).

2. Çatışma Süreci ve Dönüm Noktaları (1948 – 2020)
1967 Altı Gün Savaşı
İsrail, Mısır, Ürdün ve Suriye’ye karşı yürüttüğü savaş sonucunda Batı Şeria, Gazze, Doğu Kudüs, Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri’ni işgal etti. Bu işgallerin bir kısmı hâlen sürmekte.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Oslo Süreci
1964’te kurulan FKÖ, uluslararası tanınırlık kazandı. 1993 Oslo Anlaşmaları ile karşılıklı tanıma sağlandı. Ancak barış süreci kalıcılaşmadı.
İntifadalar ve Gazze Krizi
1987 ve 2000’de iki büyük halk ayaklanması yaşandı. 2005’te İsrail Gazze’den çekildi. 2007’den itibaren bölge Hamas’ın kontrolüne geçti. Gazze’ye uygulanan abluka ve askeri operasyonlar, zaman içinde derinleşen insani krizlere neden oldu.
3. Güncel Durum (2020 – 2025)
Yerleşim Politikaları
İsrail’in Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerini genişletmesi, uluslararası hukukta tartışmalı bir durum olarak değerlendiriliyor.
Gazze Şeridi
2023 ve 2024’te yaşanan yoğun çatışmalarda binlerce sivil yaşamını yitirdi. Altyapı, sağlık hizmetleri ve gıda erişimi ciddi seviyede gerilemiş durumda.
İki Devletli Çözüm
Uluslararası toplumun büyük bölümü, 1967 sınırları temelinde iki devletli çözümü destekliyor. Ancak müzakere süreci durmuş vaziyette.
Uluslararası Hukuki Süreçler
Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail ve Hamas’ın sivillere yönelik eylemlerini savaş suçu iddiaları kapsamında soruşturuyor.
4. Bilimsel ve Hukuki Değerlendirmeler
Uluslararası Hukuk
Batı Şeria’daki yerleşimlerin, 4. Cenevre Sözleşmesi’ne göre yasa dışı olduğu yönünde uluslararası görüş birliği bulunmaktadır. Sivillere yönelik roket saldırıları da savaş suçu olarak değerlendirilir.
Demografik Veriler (2024)
- Filistin topraklarında (Batı Şeria, Gazze, Doğu Kudüs): Yaklaşık 5 milyon Filistinli
- İsrail içinde: Yaklaşık 2 milyon Arap vatandaş
İnsani Durum Raporları
Birleşmiş Milletler’e göre 2024 sonunda Gazze nüfusunun %80’i gıda güvencesizliği yaşamaktadır. Sağlık hizmetleri işlevselliğini büyük ölçüde kaybetmiştir.

5. Genel Değerlendirme
İsrail-Filistin çatışması, sadece yerel dinamiklere değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel faktörlere bağlı olarak şekillenen çok boyutlu bir krizdir. Karşılıklı güven eksikliği, tarihsel eşitsizlikler ve uluslararası siyasetteki çelişkiler, çözüm sürecini çıkmaza sürüklemektedir. Uzmanlar, uzun vadeli çözümün güvenlik, eşitlik ve uluslararası hukuk ilkelerine dayanması gerektiği konusunda ortak görüştedir.